Doğduğun gün, evrenin “biraz fazla güzellik katalım” dediği gün bence. Hani bazı insanlar olur ya, ortamda bir anda ışık yayar. İşte sen, o insanlardan. Bu siteyi yaparken düşündüm: “Ya acaba çok mu abartıyorum?” Ama sonra dedim ki... Emine’ye ne yapsan az. Çünkü onun gülüşü bile başlı başına bir kutlama sebebi. Tasarım yaparken lacivert mi bordoya mı bassam derken... Aklıma geldin. “Zaten hayatı renklendiren biri için renk seçmeye çalışıyorum, ironik değil mi?” Sen sadece doğmamışsın, hayatımıza giriş yapmışsın. Ve iyi ki de öyle olmuş. Seninle ilgili en sevdiğim şey ne biliyor musun? Sadece güzel olman değil… içtenliğin, dobra olman, o an ne hissediyorsan onu yaşaman. Bazen çocuk gibi neşeli, bazen filozof gibi derin. Her halin ayrı gerçek. Her halin ayrı güzel. Bu mektubu yazarken sildim, yazdım, sildim. Ama sonunda düşündüm… Sana ne yazsam zaten eksik kalacak. Çünkü kelimelerle anlatılabilecek biri değilsin. Ama yine de denemek istedim. Çünkü bugün senin günün. İyi ki varsın. İyi ki doğdun. Bu site, bu satırlar, bu sürprizler — hepsi senin içindi. Çünkü sen özelsin. — U